Bugün sizlere Paris’te gittiğimiz müzelerde bizi en çok etkileyenlerden biri olan Picasso Müzesi'nden bahsedeceğiz. Müzeyi ziyaret etmeniz için illa bir sanat tutkunu olmanıza gerek yok ancak yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olan Picasso’nun başka hiçbir yerde bulamayacağınız resimlerini görmek isterseniz burayı mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
Müzeyi detaylıca anlatmadan önce müzenin nerede olduğuyla
ve nasıl ulaşabileceğinizle ilgili bir bilgi verelim. Müze Paris'e gittiğinizde
görmeniz gereken olmazsa olmaz yerlerden biri olan Marais’de o yüzden gününüzü
hem Marais’yi hem de Picasso Müzesi'ni görmek için değerlendirebilirsiniz.
Marais’ye ulaşımı da Saint Paul durağında inerek metronun 1. hattıyla
sağlayabilirsiniz.
Gelelim müzeye ve serginin içeriğine, Picasso Grand Tour
adıyla sergilenen eserler kronolojik bir sırayla ayrılmış. Ancak bu kronolojik
sıra içerisinde de Picasso’nun etkilendiği akımlara ve yaşadığı dönemde ona
ilham veren konulara göre de bir ayrım yapılmış. Bu kronolojik ayrım şöyle:
1895-1906: Art Nouveau’dan etkilenerek yaptığı resimlerle,
ilk Paris seyahatiyle Van Gogh ve Cezanne’ı keşfedişinin etkilerinin görüldüğü
yıllar. Zaten serginin bu bölümünü gezerken Van Gogh’la özdeşleşmiş olan bazı
tekniklerin kullanıldığını ve bildiğimiz Picasso’nun henüz ortaya çıkmadığını
göreceksiniz. Ünlü La Celestine eseride müzenin bu bölümünde sergilenmekte.
LA CELESTİNE LE RETOUR DU BAPTEME (1917)
DEUX FEMME COURANT SUR LA PLAGE (1922)
1906-1915: Primitivizm (ilkelcilik) ve Kübizm’den
etkilendiği eserler sergileniyor. Bu dönemde Primitivizm’den ekilenerek verdiği
Jeunes femmes d’Avignon ve Kübizim’den etkilenerek yarattığı Guitar serisinin
birçok eserini müzede bulabilirsiniz.
1915-1936: Polymorphism yani çok biçimlilikten esinlenerek
verdiği eserlerin bulunduğu dönemdir.
LE BAİSER (1925)
1936-1946: Bu dönemse Picasso’yu etkileyen en önemli şeyler
İspanyadaki iç savaş ve 2.Dünya Savaşı olmuştur. Bu dönemde yaptığı bizimde
gerçekten çok etkilendiğimiz Portrait de Marie Therese, Portrait Françoise ve
Dora Maar eserlerini gene müzede görebilirsiniz.
DORA MAAR (1937) PORTRAİT DE MARİE THERESE (1937)

PORTRAİT DE FRANÇOİSE (1946)
1946-1973: Bu dönemi müze “Pop Yılları” ve “Büyüklerin
Ardından” olmak üzere ikiye ayırmış. Serginin bu bölümünde gerçekten modern
sanat ve Picasso’nun özdeştiği birçok eseri görmeniz mümkün. Bu bölümde bizim
favorimiz ise 1954’te tamamladığı “Jacqueline aux mains croisées”
Müzenin içeriğinin yanı sıra size bazı pratik bilgiler
verelim. Eğer müzeye gitmek isterseniz biletinizi müzeden ya da internet
üzerinden alabilirsiniz. Bizim müzeyi ziyaret ettiğimiz dönemde, müze uzun bir
tadilat sonrası yeniden açıldığı için çok sıra bekledik o yüzden risk almayıp
biletinizi internetten almanız sizin için daha hızlı olur. Böylece bilet
kuyruğunu atlatmış olursunuz. (bilet almak için billeterie.museepicassoparis.fr sitesini kullanabilirsiniz)
Aynı zamanda müze 1 Mayıs, 1 Ocak ve 25 Aralık tarihlerinde
ve her pazartesi kapalı o yüzden eğer Marais gezinizin içine Picasso müzesini
de katacaksanız bugünler dışında bir gün tercih etmelisiniz. Müze hafta içi
11.30 – 18.00 arası hafta sonlarıysa 9.30 – 18.00 saatleri arasında açık.
Son olarak bilet fiyatlarına gelecek olursak tam biletlerin
fiyatları 11€, indirimli biletlerse 9€. Ayrıca Paris’te birçok müzede olduğu
gibi burada da her ayın ilk pazarında tüm ziyaretçilere girişler ücretsiz. Bu
arada müzeden çıkarken hediyelik eşya mağazasına uğramayı unutmayın. Bu tavsiyemiz
Paris’te gireceğiniz her müze ve tarihi yer için geçerli, gerçekten ilerde hatıra olarak saklayabileceğiniz farklı şeyler bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder